COP29 İklim Anlaşması: Gelişmekte Olan Ülkeler Bu Fonlamaya Güvenebilir mi?

  • WorldScope
  • |
  • 24 November 2024
Post image

COP29’da İklim Finansmanı Anlaşması: Hayal Kırıklığı Ortasında Bir Uzlaşma

Azerbaycan’daki BM iklim zirvesi COP29’da kritik bir anda, daha zengin ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadele için gelişmekte olan ülkelere verdikleri mali desteği artırma taahhüdünde bulunarak, 2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolar (238 milyar sterlin) sözü verdiler. Ancak bu anlaşma, fonların ihtiyaçlarının çok altında kaldığını savunan daha fakir ülkelerin temsilcileri tarafından önemli bir tepkiyle karşılandı.

Gelişmekte Olan Ülkeler Arasında Hoşnutsuzluk

Planlanan bitişten 33 saat fazla uzayan müzakereler gerginlikle doluydu. Gelişmekte olan ülkeler 1,3 trilyon dolar destek aradığı için nihai anlaşma yetersiz olduğu için eleştirildi. Afrika Müzakerecileri Grubu bu sözü “çok az, çok geç” olarak nitelendirirken Hindistan temsilcisi bunu “ucuz bir miktar” olarak nitelendirdi. Bu hayal kırıklıklarına rağmen, daha fakir ülkeler nihayetinde anlaşmayı engellememeyi seçti.

BM iklim organının başkanı Simon Stiell, anlaşmanın ileriye doğru bir adım olduğunu kabul etti ancak tüm beklentileri karşılamadığını söyledi. Hiçbir ülkenin istediği her şeyi elde edemediğini ve ilerlemek için hala önemli çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı. Anlaşma, gelişmekte olan ülkeler için fosil yakıtlardan rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi kolaylaştırmayı amaçlıyor. Ayrıca, savunmasız ülkeleri iklim etkilerine hazırlamayı amaçlayan üçlü finansman taahhüdünü de içeriyor; bu, mevcut iklim finansmanının yalnızca %40‘ının bu amaç için tahsis edildiği düşünüldüğünde kritik bir ihtiyaç.

Eleştiri ve Gelecekteki Etkileri

Bu yılki tartışmalar aşırı hava olayları ve devam eden küresel ısınma eğilimleri tarafından gölgelendi. İklim yardım kuruluşları COP29’un sonuçlarından dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ettiler; Greenpeace’in Jasper Inventor’ı anlaşmayı “acınacak derecede yetersiz” olarak nitelendirirken WaterAid bunun küresel çapta milyonlarca kişi için korkunç sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı. İngiltere Enerji Bakanı Ed Miliband, İngiliz işletmelerinin yabancı pazarlardaki potansiyel faydalarına değindi ancak yeni taahhüdün İngiltere’nin daha fazla katkı yapmasını gerektirmeyeceğini açıkladı. Bu, birçok ulus arasında fosil yakıt bağımlılığını azaltma taahhütleri konusunda artan bir endişeyi vurguluyor; bu, müzakereler sırasında bir çekişme noktasıydı. Ülkeler gelecek yıl Brezilya’da yapılacak COP30’a hazırlanırken, ilgili tüm taraflardan daha sağlam taahhütlere acil ihtiyaç duyulmaktadır. COP29’daki bölünmüş sonuçlar daha geniş jeopolitik zorlukları yansıtmakta ve gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında adil iklim eylemi konusunda devam eden mücadeleyi vurgulamaktadır. Sonuç olarak, COP29’daki taahhüt iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerinin finansmanında ilerleme kaydedildiğini gösterirken, aynı zamanda ileriye doğru devam eden diyalog ve iş birliğini gerektirecek önemli eşitsizlikleri ve karşılanmamış beklentileri de vurgulamaktadır. Küresel liderler ekonomik çıkarları çevresel sorumluluklarla dengelemeye çalışırken, önümüzdeki yol karmaşık olmaya devam etmektedir.

You May Also Like

Zengin Ülkeler İklim Değişikliği Çözümleri için 300 Milyar Dolar Sözü Verdi

Zengin Ülkeler İklim Değişikliği Çözümleri için 300 Milyar Dolar Sözü Verdi

COP29’da Büyük İklim Finansmanı Anlaşmasına Varıldı Küresel iklim eylemi için kritik bir anda, daha zengin ülkeler gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadelede yardımcı olmayı amaçlayan çığır açıcı 300 milyar dolar (238 milyar sterlin) tutarında bir fona söz verdi.