Gazze’de Savaş Suçu İddiaları: İnsan Hakları İzleme Örgütü Raporu Alarm Veriyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) yakın tarihli bir raporu, İsrail’in Gazze’deki askeri eylemleri etrafında sert bir tartışmayı ateşledi ve ulusun Filistinlilerin kasıtlı kitlesel yerinden edilmesi yoluyla savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğini iddia etti. Çatışma tırmanırken, yaklaşık 1,9 milyon kişi (Gazze nüfusunun %90‘ını temsil ediyor) evlerini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler (BM), bölgenin %79‘unun şu anda İsrail tarafından verilen tahliye emirleri altında olduğunu bildiriyor.
Sistematik Yerinden Etme ve Etnik Temizlik İddiaları
HRW’nin bulguları, kitlesel yerinden etmenin “zorla transfer” teşkil ettiğini ve etnik temizlik kriterleriyle uyumlu olduğunu ileri sürüyor. Örgüt, kanıtların bu eylemlerin sistematik olduğunu ve kapsamlı bir devlet politikasının parçası olduğunu gösterdiğini iddia ediyor.
Buna karşılık İsrailli yetkililer bu iddiaları şiddetle reddetti. İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oren Marmorstein, raporu “tamamen yanlış” olarak nitelendirdi ve İsrail’in askeri operasyonlarının sivilleri hedef almaktan ziyade yalnızca Hamas’ın yeteneklerini ortadan kaldırmaya odaklandığını vurguladı.
HRW ayrıca Hamas’ın kentsel alanlarda insan kalkanı kullandığı iddiasıyla sivil kayıplardan sorumlu olduğunu ve durumun daha da karmaşık hale geldiğini belirtti.
İsrail güçleri Kuzey Gazze’deki kara saldırılarını yoğunlaştırdıkça, raporlar sadece son beş haftada 130.000’e kadar insanın yerinden edildiğini gösteriyor. Bu arada, yaklaşık 75.000 kişinin Jabalia ve Beit Hanoun gibi kasabalarda kuşatma altında kaldığı ve ciddi yiyecek ve su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu bildiriliyor.
Yasal Sonuçlar ve İnsani Endişeler
Uluslararası hukuka göre, sivil güvenlik veya acil askeri zorunluluklar için elzem olmadığı sürece zorla yerinden etme yasaktır. HRW, İsrail tahliye emirlerinin yetersiz bir şekilde iletildiğini ve genellikle savunmasız nüfusların ihtiyaçlarını dikkate almadığını savunuyor.
Kuruluş, endişe verici bazı uygulamaları şöyle sıralıyor:
- Tahliye yolları sık sık hava saldırılarına hedef oluyor.
- Su, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere temel insani yardımlara erişim ciddi şekilde kısıtlandı.
- İsrail’in askeri operasyonları sivil altyapının önemli ölçüde tahrip olmasına yol açtı.
Bu konular İsrail’in uluslararası insani hukuka uyup uymadığı konusunda soru işaretlerine yol açıyor.
HRW, kapsamlı yıkımın birçok Filistinliyi Gazze’den kalıcı olarak yerinden etme niyetini gösterdiği sonucuna vardı. Rapor, devam eden eylemlerin İsrail yerleşimcilerini kayıran toprak kontrolünde uzun vadeli değişikliklere yol açabileceğini öne sürüyor.
Bölgedeki gerginlikler yüksek kalmaya devam ederken, etnik temizlik iddiaları gelecekteki barış çabalarını zorlaştırabilir. İsrailli yetkililer, yerinden edilmiş sakinlerin sonunda evlerine dönmelerine izin verileceğini savunurken, bu eylemlerin bölgesel istikrar üzerindeki daha geniş etkileri, dünya çapındaki insan hakları örgütlerinin artan incelemesi arasında ortaya çıkmaya devam ediyor.