İsrail’e yönelik ciddi suçlamalar: BM raporunda soykırımdan bahsediliyor
Gazze Şeridi’ndeki durum uluslararası endişeyi artırmaya devam ediyor. BM Özel Komitesi’nin bir raporu, İsrail Savunma Kuvvetleri’ni (IDF) Filistin halkı arasında kasıtlı olarak ölüm, açlık ve ciddi yaralanmaya neden olmakla suçladı. Belgeye göre IDF’nin kullandığı yöntemler soykırım yöntemlerine benzer olacak ve kitlesel sivil kurbanları ve Filistinlilere dayatılan dramatik koşulları vurgulayacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı iddiaları “asılsız” olarak nitelendirirken, rapor New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunulacak.
Belge, İsrail’in bombalama kampanyasının temel hizmetleri nasıl harap ettiğini, etkileri uzun süreli olabilecek bir sağlık felaketini tetiklediğini vurguluyor. Yalnızca Şubat ayında İsrail kuvvetlerinin 25.000 tondan fazla patlayıcı kullandığı bildirildi; bu miktar iki nükleer bombaya eşdeğerdir.
Ateşkes önerileri ve bölgesel gerginlikler
Bu arada İsrail, ABD’nin sunduğu ateşkes önerisine Lübnan’dan yanıt bekliyor. Kaynaklar, bu planın Paris tarafından da desteklendiğini ve Başkan seçilen Donald Trump’ın göreve başlamadan önce dış politikada başarısını garanti etmeyi amaçladığını belirtiyor.
İsrailli bir yetkili, başa çıkılması gereken karmaşık koşullar olmasına rağmen Lübnan’la anlaşmayı kolaylaştıracak bir anlaşmanın bulunduğunu söyledi. İsrail Dışişleri Bakanı, Fransız mevkidaşı ile yaptığı görüşmede müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirdi, ancak bunun uygulanmasının önemini vurguladı.
Ancak Lübnanlı liderler arasındaki istişareler, tam ateşkes ve İsrail güçlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi gibi katı taleplerin altını çizdi.
Kurban ailelerinin dramatik ifadesi
Böylesine gergin bir ortamda, aile üyeleri hâlâ Gazze’de olan genç kadın Gaya Kalderon, Roma’da basınla yaptığı toplantıda üzüntüsünü dile getirdi. Sevdiklerini eve getirmek için anlaşmaya varmanın önemini vurguladı.
“Onu çok özlüyoruz” diyen Kalderon, Amerikalı ve İtalyan yetkililerin acilen somut adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Diğer eski rehineler, esaretleri sırasında üzücü deneyimler yaşadılar. Sharon Lifschitz, hükümetlere, hâlâ Hamas’ın elinde bulunanları serbest bırakmak için hızla harekete geçme çağrısında bulundu.
Belirsiz bir gelecek
Bölgedeki durum son derece karmaşık ve kırılgan olmaya devam ediyor. Diplomatik çabaların devam ettiği ve gerilimlerin arttığı bir dönemde olayların önümüzdeki aylarda nasıl gelişeceğini izlemek büyük önem taşıyor. Uluslararası toplumun çağrısı güçlü: Daha fazla acıyı önlemek ve çatışmaya kalıcı bir çözüm sağlamak için hızlı hareket edin.