Bakü’deki COP29’da Kavun ve İklim Politikaları
Giorgia Meloni, Bakü’deki COP29’a İtalyan hükümetinin iklim politikalarına ilişkin stratejisini sunarak giriş yaptı. Başbakan, iklim sorunlarına karşı “pragmatik” ve “ideolojik olmayan” bir yaklaşım önererek İtalya’nın halihazırda vermiş olduğu taahhütleri yineledi. Teklifleri arasında, İtalya’nın bu sektörde ön planda olduğunu belirten “masadaki kartları değiştirebilecek” bir teknoloji olan nükleer füzyonun önemini vurguladı.
Etkinlik sırasında Papa, iklim acil durumunun “daha fazla gecikmeye izin vermediğini” vurgularken, BM Sekreteri Antonio Guterres gelişmiş ülkeleri gelişmekte olan kalkınma ülkelerinin kaynaklarına yönelik “açgözlülükleri” nedeniyle eleştirdi.
Meloni’nin Açıklamaları ve Uluslararası Bağlam
Zirvede Meloni, İtalya’nın iklim değişikliğiyle mücadeleye aktif olarak katkıda bulunmaya devam etmeyi planladığını belirtti. Başbakana göre fosil yakıtların kısa vadede tamamen ortadan kaldırılmasını düşünmek gerçekçi değil. Bu nedenle, yenilenebilir enerji kaynakları, biyoyakıtlar ve nükleer füzyon da dahil olmak üzere mevcut tüm enerji kaynaklarını teknolojik tarafsızlık ilkesine uygun olarak kullanan bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu savundu.
İtalya, G7 başkanlığında nükleer füzyon konusunda uluslararası toplantılar düzenledi ve bu teknolojiyi yeniden başlatmaya hazır.
Meloni ayrıca dünyanın Kuzey ülkeleri ile Güney ülkeleri arasındaki işbirliği fırsatlarını teşvik etmek için yeni bir enerji diplomasisine duyulan ihtiyaçtan da bahsetti.
Ancak başbakanın açıklamaları çevrecilerden ve düşünce kuruluşlarından eleştirel tepkilere yol açtı. Greenpeace, müdahalenin enerji sektörü tarafından yazılmış gibi göründüğü yorumunu yaparken, Legambiente’den Stefano Ciafani gibi uzmanlar da ileri sürülen önerilerin sürdürülebilirliğini sorguladı.
Gelecek Vizyonu: Ortak Sorumluluk Çağrısı
Papa Francis, COP29’a gönderdiği mesajlarda iklim sorunlarının aciliyeti konusundaki endişelerini dile getirdi. İklim finansmanına ilişkin yeni bir kolektif hedefin ortaya çıkmasını umarak ortak ama farklılaştırılmış sorumlulukların dikkate alınması çağrısında bulundu.
Papa’nın çağrıları, iklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkeleri desteklemek için yenilikçi ve adil mali çözümlere olan ihtiyaç üzerinde yoğunlaşıyor. Herkes için sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
Bu nedenle COP29, daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik küresel taahhütlerin yeniden değerlendirilmesi için önemli bir fırsatı temsil ediyor. Teknolojik yenilik ve çevresel sorumluluk arasındaki hararetli tartışma nedeniyle, önümüzdeki yıllarda ekonomik ilerleme ile çevrenin korunması arasında bir denge bulmak çok önemli olacak.