Kuzey Kore ve Rusya ile Savunma Anlaşması
Kuzey Kore ile Rusya arasında yakın zamanda yapılan karşılıklı savunma anlaşması, Doğu Asya jeopolitiğinde çok önemli bir döneme işaret ediyor. Saldırı durumunda acil askeri yardım öngören anlaşmanın onaylanmasıyla birlikte Pyongyang ile Moskova arasındaki bağlar daha da güçlenerek uluslararası kaygıları artırıyor.
Anlaşma Detayları
Kim Jong-un geçtiğimiz günlerde Rusya ile Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşmasını onaylayan bir kararname imzaladı. Devlet kurumu KCNA’nın aktardığına göre anlaşma, iki ülke arasında onay belgelerinin değişimi tamamlandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Geçtiğimiz Haziran ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Pyongyang ziyareti sırasında imzalanan anlaşma, iki ülkenin bir saldırı durumunda gerekli tüm araçları kullanarak birbirlerine askeri yardım sağlamasını zorunlu kılıyor. Kim, anlaşmayı daha güçlü bir ittifaka doğru atılmış önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Son aylarda Rusya parlamentosu anlaşmayı onaylama konusunda ilerleme kaydetti ve askeri işbirliğindeki artışın altını çizdi. İstihbarat servisleri, başta Rusya’nın Kursk bölgesi olmak üzere Ukrayna’daki çatışmada en az 11.000 Kuzey Kore askerinin konuşlandırıldığını tespit etti.
Bölgesel çıkarımlar
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky geçtiğimiz günlerde Moskova’nın kaybedilen bölgeleri geri almak için aralarında birçok Kuzey Korelinin de bulunduğu 50.000 askerden oluşan bir gücü seferber ettiğini söyledi. Bu durum, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol’un, Kore Yarımadası’nın güvenliğini sağlamak için silah gönderme olasılığı da dahil olmak üzere Ukrayna’ya çok aşamalı destek tehdidinde bulunmasına neden oldu.
Kuzey Kore ile Rusya arasındaki dinamikler bölgesel gerilimleri artırdığı gibi jeopolitik dengelerin geleceğine dair soru işaretlerini de artırıyor. Büyüyen askeri ittifakın, mevcut küresel krizler bağlamında ABD ve müttefikleri için önemli sonuçları olabilir.
Durum geliştikçe, uluslararası analistler bu gelişmelerin sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil aynı zamanda Asya bölgesi ve ötesindeki güvenlik manzaralarını da nasıl etkileyebileceğini yakından izliyor.