İsrail ile Lübnan arasındaki son gerilimler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz günlerde İsrail ile ABD arasındaki ittifakın güçlendirilmesine yönelik açıklamalarda bulunarak İran tehdidiyle birlikte mücadele etmenin önemine dikkat çekti. Ofisi tarafından yayınlanan bir videoda Netanyahu, karmaşık jeopolitik bağlama rağmen İsrail için barış ve kalkınma fırsatlarını vurguladı.
Lübnan ve Gazze’deki saldırılar
Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, İsrail’in Beyrut’un kuzeyindeki Şii şehri Aalmat’a bugün düzenlediği hava saldırısında en az 20 kişi öldürüldü. Kurbanlar arasında üç çocuk ve çok sayıda yaralı var. Bu saldırı, bölgeyi etkilemeye devam eden daha geniş şiddet tablosunun bir parçasıdır.
Gazze’de Hamas yönetimindeki sivil savunma, İsrail’in iki ayrı hava saldırısında aralarında 13 çocuğun da bulunduğu 30 kişinin öldüğünü doğruladı. İlk saldırı Jabalia’da bir eve isabet ederek en fazla can kaybına neden oldu. Ayrıca El Sabra mahallesindeki ikinci bombalamada beş kişi öldü ve kayboldu.
Diplomasi ve ateşkes girişimleri
İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Lübnan’da ateşkes sağlanması amacıyla Beyaz Saray yetkilileriyle görüşmek üzere ABD’ye uçtu. Son zamanlarda Rus ve İsrail heyetleri, İsrail’in kuzey sınırında Hizbullah bombardımanıyla daha da kötüleşen durumu tartıştı.
Başbakan Netanyahu’nun askeri sekreterliğiyle bağlantılı suiistimal iddialarına ilişkin soruşturma başlatıldı. Yerel basında çıkan haberlere göre Tzachi Braverman, savaşın başlangıcındaki önemli toplantıların tutanaklarına erişim sağlamak için olası bir şantaja bulaşıyor.
Daha geniş bir bağlamda ABD, Kızıldeniz’de gemi taşımacılığına karşı silah kullanımını engellemek amacıyla Yemen’deki Husi tesislerine saldırılar düzenledi.
Gelecekteki beklentiler
Hem Lübnan’da hem de Gazze’de gerilimin artmaya devam etmesiyle birlikte bölgenin istikrarı istikrarsız olmaya devam ediyor. Diplomatik çabalar, gerilimin daha da artmasını önlemek ve çatışmalara kalıcı çözümler bulmak açısından hayati önem taşıyor. Uluslararası aktörler diyaloğu kolaylaştırmak için harekete geçerken, küresel toplum Orta Doğu’daki durumun gelişimini dikkatle izliyor.