Amerikan iş piyasası kasırgalar ve grevlerden etkilendi; Ekim ayında sadece 12.000 iş yaratıldı, bu da beklenen 100.000’in oldukça altındaydı. Bu veri Wall Street’i endişelendirmiyor gibi görünse de, oylamadan birkaç gün önce seçim kampanyasında tepkilere yol açmıştı.

Beyaz Saray, Ekim sonucunun Biden yönetimi sırasında 2020’den bu yana en kötü ayı temsil ettiği gerçeğini küçümsemeye çalışarak, ekonominin “güçlü kaldığını” ve istihdamın Kasım ayında iyileşmesinin beklendiğini söyleyerek güvence vermeye çalıştı. Bu arada Donald Trump’ın ekibi bu durumu Kamala Harris’i ve onun “başarısız politikalarını” eleştirmek için kullandı. Başkan yardımcısı için bu önemli bir zorluk anlamına geliyor çünkü ekonomi seçmenler için çok önemli bir konu ve Trump bu alanda avantajlı görünüyor.

Üçüncü çeyrekteki %2,8’lik GSYİH büyümesine ve %2,1’e düşen enflasyona rağmen, birçok Amerikalı ekonomik durumun birkaç yıl öncesine göre daha kötü olduğunu ve fiyatların aile bütçeleri üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğini düşünüyor. Fiyat artışları yavaşlamış olsa da gıda ve barınma maliyetleri salgın öncesi seviyelere göre daha yüksek. Ücret artışları aileler üzerindeki mali baskıyı tam olarak telafi edemiyor. Trump’ın kampanyası istihdam verilerini bir “felaket” olarak tanımladı ve Beyaz Saray’a dönüşünün birçok ekonomik sorunu çözeceğinin sözünü verdi.

Trump, benzin fiyatını galon başına iki doların altına düşürmek istediğini söyledi ve çeşitli kategorilerde vergi indirimleri önerdi. Öte yandan Harris, ailelere yardım ve küçük işletme sahiplerine destek de dahil olmak üzere herkes için fayda sağlayan ve 400.000 doların üzerinde kazananlara yönelik artan vergilerle finanse edilen bir “fırsat ekonomisi” yaratmaktan bahsetti. Ancak önerileri ‘Bidenomics’in sonuçlarına şüpheyle yaklaşan seçmenleri ikna etmiş görünmüyor.

Pek çok kişi, fiyatlardaki düşüş ve ekonomik istikrarın esas olarak Federal Reserve’e atfedilebileceğine inanıyor. Faiz oranlarını son yirmi yılın en yüksek seviyesine çıkaran Fed’in, seçimlerden hemen sonra yapılması planlanan toplantıda borçlanma maliyetini düşürmesi bekleniyor.

Son olarak, bu hassas dönemde ekonomi Harris için merkezi bir konu olsa da Joe Biden’ın Trump destekçilerine yönelik gafları tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Beyaz Saray, orijinal metinde düzenlemeler yaparak sözlerini düzeltmeye çalıştı ancak bu müdahale, gerilimi yatıştırmak yerine daha fazla eleştiriye yol açtı. Harris hem bu zor durumdan hem de onay notları önemli ölçüde düşen başkan imajından uzaklaşmak zorunda kalacak.