Bu dokunun doğumdan önce hücre hücre gelişimini detaylandıran ilk cilt atlası oluşturuldu. Bu harita, insan vücudundaki her hücrenin haritasını çıkarmayı amaçlayan uluslararası bir proje olan İnsan Hücresi Atlası’na önemli bir katkıyı temsil ediyor. Ayrıca rejeneratif tıp için değerli endikasyonlar sunmaktadır. Bu atlas sayesinde, çeşitli cilt patolojilerinin kökenini yeniden yapılandırmak ve yanıklardan etkilenen kişiler için nakillerde yararlı olan saç köklerinin ve doku fleplerinin laboratuvarda oluşturulmasının temellerini atmak mümkündür. Ayrıca yara veya ameliyat sonrası yara izlerinin önlenmesine de yardımcı olur. British University of Newcastle ve Wellcome Sanger Institute tarafından Nature dergisinde yayınlanan çalışma aynı zamanda spesifik genetik mutasyonların kabarcıklar veya pullu dermatit gibi konjenital cilt bozukluklarına nasıl neden olabileceği hakkında da bilgi sağlıyor.
Newcastle Üniversitesi ve Wellcome Sanger Enstitüsü’nden Muzlifah Haniffa, Boston Çocuk Hastanesi’nden Karl Koehler ve Wellcome Sanger’den Sarah Teichmann ile birlikte araştırmanın koordinatörü şunları söyledi: “Doğum öncesi cilt atlasımız bilimsel topluluğa erişilebilir araçlar sunuyor. doğuştan deri hastalıklarını incelemek ve rejeneratif tıptaki fırsatları araştırmak”. Haniffa, İnsan Hücre Atlası’nın oluşturulması ve insan gelişiminin biyolojik aşamalarının anlaşılması yönünde önemli ilerleme kaydettiklerini sözlerine ekledi.
Deri, 2 metrekareye yaklaşan yüzey alanıyla insan vücudunun en büyük organıdır. Dış ortamdan korunma, vücut ısısının düzenlenmesi ve yenilenme yeteneği gibi hayati fonksiyonları yerine getirir. İnsan derisinin gelişim sürecini anlamak, çalışmalarda kullanılan hayvan modellerinin insanlarla karşılaştırıldığında önemli farklılıkları vurgulaması nedeniyle tarihsel olarak karmaşık olmuştur. Bu zorluğun üstesinden gelmek için araştırmacılar doğrudan embriyolardan alınan doku örneklerini kullandılar. Bu numuneler, tek tek hücrelerin düzeni hakkında bilgi elde etmek için hücresel düzeyde analiz edildi.
Ayrıca, çalışmanın yazarları yetişkin kök hücreleri kullanarak bir deri organoidi oluşturdular; saç üretme yeteneği kanıtlanmış, saç köklerine sahip cilt dokusunun basitleştirilmiş bir versiyonudur. Organoidin analizi yoluyla, dokunun doğru işleyişi için gerekli olan kan damarlarının oluşumunda rol oynayan temel bir bağışıklık hücresi türü olan makrofajların kritik rolünü anlamak mümkün oldu. Bu keşif, diğer organlar için deneysel modeller oluşturan araştırmacılar için özellikle yararlı olabilir.
Bu nedenle ilk cilt atlası, insan derisi gelişiminin ve rejeneratif tıbbın sunduğu terapötik potansiyelin anlaşılmasında önemli bir adımı temsil etmektedir.