Yavaş ve belirsiz de olsa bir şeyler hareket ediyor. Knesset’in kış oturumunun açılışı sırasında Binyamin Netanyahu, Gazze’de birkaç günlük ateşkes karşılığında “İsrail’in Hamas ile “bazı” rehineleri serbest bırakma konusunda bir anlaşmaya vardığını duyurdu. Bu arada rehinelerin aileleri, başbakanı, elde edilen askeri başarılara rağmen sevdiklerinin kaderi için hareket etmemekle suçlayarak protesto ediyor. Ulusal acil durum hükümetinin eski üyesi Benny Gantz’ın “yüksek bedelle bile olsa” taviz çağrısında bulunmasıyla hükümet içindeki baskılar artıyor.
Hamas da koşullarını sağlam tutarak olası bir anlaşmaya açık olduğunu gösterdi. Amerikan Başkanı Joe Biden ise Beyaz Saray seçimlerine birkaç gün kala etkisini göstermeye çalışıyor ve Gazze’deki savaşın sona erdirilmesinin aciliyetinin altını çiziyor.
Doha’da Mossad şefi David Barnea, CIA direktörü Bill Burns ve Katar Başbakanı Muhammed bin el Sani tarafından tartışılan müzakere esası, “Mısır teklifi” olarak biliniyor. Bu, iki günlük ateşkes ve bazı Filistinli mahkumların serbest bırakılması karşılığında dört rehinenin (hala Şerit’te tutulan yaklaşık yüz kişiden otuzdan fazlasının öldüğüne inanılıyor) serbest bırakılmasını içeriyor. Netanyahu’nun ofisi, bunun önceki önerileri birleştiren ve bölgedeki son gelişmeleri dikkate alan “yeni bir plan” olduğunu doğruladı.
Hamas içindeki kaynaklar, Kahire’nin teklifini kabul etmeye istekli olduklarını, ancak kalıcı ateşkes ve İsrail güçlerinin Şerit’ten tamamen çekilmesini öngören gelecekteki bir anlaşma konusunda ısrarcı olduklarını bildirdi. Ancak böyle bir talep, geçici ateşkes ve rehine değişimine ilişkin ilk müzakereleri daha da karmaşık hale getirebilir.
İsrailli yetkililer, Hamas’tan İsrail’e veya ilgili arabuluculardan henüz resmi bir yanıt alınmadığını bildirdi. Bu belirsiz ortamda, lider Yahya Sinwar’ın ölümünün ardından müzakereleri gerçekte kimin yürüttüğünü merak ediyorlar. Times of Israel’e konuşan bir yetkili, Hamas’ın savaşın sona ermesini bir şart olarak talep etmesi durumunda bunu kabul etmeyeceklerini açıkladı.
Doha’daki görüşmelerde Lübnan’daki savaş ve İran’ın bölgedeki etkisine ilişkin konular da yer aldı. Netanyahu, Knesset’i İran’ın nükleer silah üretme girişimleri konusunda uyardı ve 7 Ekim saldırısı nedeniyle kesintiye uğrayan diğer Arap ülkeleriyle ilişkileri sürdürme sözü verdi. Bu arada durum kritik olmaya devam ediyor: Hamas’ın sağladığı verilere göre Gazze’deki ölümler 43.000’i aşıyor ve Lübnan sınırında çatışmalar sürüyor. Uluslararası çağrılara rağmen Knesset, UNRWA’nın İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerini sınırlayan bir yasayı kabul etti.